Sugözü Tarihçesi

Sugözü

Alıntıdır.

Örkenez’in can damarı olan Sugözü suyu 1936 yılında bir zaman akmaz. Köylü merak eder, neden akmadığını araştırırlar. Bir çözüm bulamazlar ve bir gün köy sakinlerinden Emine Çöte rüyasında yaşlı,sakallı bir dede görür. Dede; Bu su gözünde kurban kesin. Köylüce 40 kurban kesin der.Emine Çöte gördüğü bu rüyayı komşularına anlatır. Köylüler kendi aralarında konuşurlar,tartışırlar. Sonunda Sugözünde kurban kesmeye karar verirler. Köylüce 40 davar toplarlar. Emine Çöte’de bir inek verir, toplanan bu davarları Sugözünde keserler. Tabi bu kurbanda köyün hepsi ve hatta yakın komşu köylerdende bu davete yani adağa gelirler. Yenilir ve içilir. Dualar edilir. Köylü ikindine doğru bu Sugözü’nden ayrılır. Sugözü mevkisi Örkenez’e 3-4 km. uzakta olduğu için o zamanın vasıtası olan at, eşek arabalarıyla,kağnıyla köye dönerler. Köye dönerken arkalarından kanlı su gelmeye başlar. Bunu gören köylüler şaşırırlar. Bu olaya şahit olan Şevki Hoca bu gerçek olayı anlatmıştır ve burada her yıl adak adanarak kurban kesmek,gelenlere pilav-et yemek vermek, gelenek haline gelmiştir. Bir başka yaşanan gerçek olayda;
Yalvaç’lı Tayyare Katibi Kubatoğlu Ali’nin çocuğu yoktur. Çocukları olmadığı için baktırmadıkları doktor ve batıl inanç türü olaylar 
kalmamıştır. Bu kişinin ailesi rüyasında yaşlı, sakallı bir dedenin: Sugözünde kurban kes, Sugözü’nde kurban kes dediğini görür. Ali Bey ve ailesi Sugözü’nün nerede olduğunu araştırır, sorarlar ve sonunda Örkenez’de olduğunu ögrenirler. Bu aile buraya gelir, görürler ve adak adarlar. Oğlum olursa burada kurban keseceğim inşallah der ve giderler. Ertesi yıl bu ailenin bir oğlu olur. Aile çok sevinir ve çocuklarının adını Örkenez koyarlar. Ertesi yıl burada kurban keser ve 7 yıl kadar burada kurban kesmeye gelirler. Bu olaya şahitler mevcuttur ve de bu kişi Yalvac‘ta yaşamaktadir.

Not: Bilgiler Yeşil Bağkonak dergisinden alınmıştır.