Bağkonak Coğrafi ve Tarihi Durumu

Bağkonak Kasabası Coğrafyası ve Tarihi

Açıklama: Yeşil Bağkonak dergisinden alınan bu bilgiler diğer kaynaklar da eklenerek güncellenecektir.

Coğrafi Konumu:

Bağkonak Kasabası,38-13 Kuzey enlemine,31-16 Doğu boylamı üzerine kurulmuş,Isparta ili,Yalvaç ilçesine bağlı bir kasaba merkezidir.Doğusundan Sultan Dağları,Batısından Eğirdir Gölü,Çetince(Akdışar),Güneyden Şarkikaraağaç ilçesi,Güneyden Kozluçay(Geliger(l)mi),Dedeçam(Manarga),Kuzeyden Kuyucak,Özgüney-Özbayat(G(Y)emen) kasabaları ile çevrilmiş olup,Denizden 1142 m. yüksekliktedir.(Konya-Isparta-Akşehir Yükseklikleri ile orantılıdır).

Tarihçesi:

Bağkonak Kasabasının Tarihini incelemeden önce bulunulan bölge yani Göller Bölgesinin Tarihine bakmamız gerekmektedir.

Göller Bölgesi Tarihi:

Gelendost ilçesinde Pisidia ülkesi adı verilen Göller Bölgesinin merkezi olduğu,Bizanslılar zamanında (Miryona-Myro)adını taşıyan şehir,Romalılar zamanında (Ablada)adını almıştır.Türkler 1112-1116 yılında Bizanslılardan almasıyla ,yerine Selçuklu Hükümdarı 1.Mesut’un Gelendost,Yalvaç, ve Senirkent’e kadar uzanan yerleri zaptetmesiyle başlar.Yalvaç ilçesinde M.Ö.  Hitiler,Makedonyalılar,Selevkoslar,Roma ve Bizanslıların yaşadığı  ve M.Ö. 280 Antiyohos 1. Sother tarafından inşa edildiği Antiocheia kentinde (Selevkor) Nikaior krallığında  yaşandığı bilinmektedir.Gemen koruluğunda  Men Mabedi bulunduğu  ve yerleşim yerinin  çok mükemmel olduğu bilinmektedir.

 Bağkonak Tarihçesi:

Merkezi Yalvaç’ta bulunan Antiocheia kentine bağlı küçük  bir yerleşim yerinde  Gelendost ,Yalvaç,Şarkikaraağaç,Akşehir yolu kavşağı(Dörtyol) mevkisinde bu günkü adıyla Örenkaya’da Bizanslılara ait yerleşim yeri bulunduğu bilinmektedir.Bu yerleşim yerlerinde sütun bina ve temel taşların bulunduğu ve bu taşların hala günümüzde bazı evlerin temel taşlarında kullanılmış olduğu görülmektedir.Emin Tufan’ın eski evin giriş kapısının bitişiğinde Bizaslılardan kalmış olduğu,Roma Yazılı mermer bir kaide taşının bulunduğu,Mevlüt Şeker’in evinin temelinde Bizanslılara ait temel taşların ve sütun taşların kullanıldığı görülmektedir.

Bu eski yerleşim bölgelerinde (Örenkaya,Kuyuharman vs.)köylü vatandaşlarca çıkarılan (Emin Tufan,Eyüp Yadigar,Şevki Korkusuz,M.Bursa)büyük küplerin bugün hala kullanılmakta ve hala sağlam olduğu görülmektedir.Bu küplerden biri 86,diğerleride 46 şiniklik kapasitededir.Ayrıca maşrapaya benzer taşlarda bulunmaktadır.Emin Tufan’ın tarlasında aşağıda şekil ölçüleri verilen bir yapı taşıda bulunmuştur.İstavroz şeklinde 1.5 m.lik temellere dayanan,4 temelin kesiştiği nokta ise 1.5 x 1.5=2.25 m. karelik ebadında  bir kareden ibaret,temelden 50 cm kadar yüksek ve ortasına herhangi bir şey oturacak şekilde oyuktur.Bina kurşun kazık çivilerle sağlamlaştırılmıştır.

Kuyudeğirmenbaşı Olukcuönleri-Harmanönü mevkilerinde buna benzer yapı kalıntıları  ve temel taşları çıkmıştır.Bu eski yapı kalıntıları günümüzde Tarihi bir belge olmaktan çok,birçok yapının temel taşı olmaktan kendini kurtaramamıştır.

Sugözünde yapılan kazılarda ise Bizans döneminden kalma Çanak-Çömlek yapımında kullanılan Ocak(Atelye)bulunmuştur. Mevkisi;Üçdere boğazı(Kömürcü taşı) mevkisidir. Eski Rum değirmenleri ise Mevlüt Kara’nın tarlasında(Kuyudeğirmenbaşı) çıkmıştır.Örenkaya’da ise Seramik(Keramik) parçalarına rastlanmıştır.Aynı yerde Cam-mayii bileziklerin de bulunduğu bilinmektedir.

Eski Rum Mezarları Harmanbelek mevkisidir.Bulununan birçok eski Roma çömlek ve küplerinin bulunduğu yer Örenkaya(Killik)’dır.Eski adı Kilyos’tur.-“Dedem ve eski büyüklerimizin söylediğine ve benim araştırmalarıma göre buradaki toprakların bu halde olması,eski devirlerde bir fırtına olması ve bunun sonucu olarak yığınların oluştuğunu gözlemledim”.

Killik mevkisinden ayrıca çaydanlık,fincan,tabaklar vs. bulunmuştur.Burasının eğlence yeri olduğu tahmin edilmiştir.Buradaki temel taşları 1936 yılında ilkokul binasının temelinde kullanılmış,daha sonra ise bu taşlar satılmıştır.

Eski devirlerde Bağcılık;Örkenez,Kuyucak,Gemen ve Senirkent havalisinde üzüm yetiştirilirdi.Bu üzümler Örenkaya-Hüyük merkezinde şarap yapılır,alım-satım ve dağıtım işleri Senirkent’te yapılırdı.Üretilen üzüm ve şarap Antiocheia ve Men mabedi, Örenkaya ve Hüyük’te yaşayan Rumlar,Bizanslılar tarafından alınr,tüketilirdi.

Miryokefolon(Miryofatlin)Zaferi 2.Kılıçarslan zamanında 17 Eylül 1176 yılında Anadolu Selçuklu  Devleti Bizanslıları bozguna uğratması ile bu bölgeleri iç kesimlere gelerek yerleşmişlerdir.2.Kılıçarslan zamanında 1156-1192 yıllarında yoğunlaşan Bizans -Selçuklu mücadelesi;bazı yazarlara göre Gelendost Fatlin ovasında Mirya-Kefelon)bazı yazarlara göre ise (Kumdanlı,Hoyran gölü;Gençali mevkisi)nde yapıldığı yazılmaktadır.Zaferden 4 gün sonra Gelende-Abet(Gelendoat) antlaşması imzalanmıştır.Bu zafer ile Gelendost,Yalvaç,Uluborlu,Senirkent çevresi Türklere bırakılmıştır.

Bunun üzerine haçlı seferleri düzenlenmiş,2. ve 3. Haçlı seferlerinde Alman Kralı Konrat 3 ile Fransız Kralı 7.Lauis birleşerek savaş açtılar,yenildiler.Fransız Kralı Filipp Ogüst,İngiltere Kralı Aslan Yürekli Rişar ve Alman İmparatoru Frederick yeni bir haçlı seferi başlatırlar.Alman İmparatoru Frederick Uluborlu üzerinden Türk topraklarına girince Almanlarla savaş başlar.Savaş Akşehir yolunda devam ederken Haçlılar uçuruma düştüler.Bu uçuruma GAVUR UÇTUĞU adı verilmiştir.

Isparta yöresi 1204 yılında kesin olarak Kılıçaslan döneminde Anadolu Selçuklu Devleti’ne dahil olmuştur.Buradaki Bizanslılar göç etmeye başlarlar.Bizans komutan ve yaverlerin gitmesi(1179) ile civar köylere sığınmaya başladılar.Bir kısım Rumlar ise Örkenez’in Sugözü mevkii ve Örenkaya’da yaşayan diğer Bizanslılarla yaşamaya başladılar.

1203-1204 yılında 3.Kılıçarslan zamanında Akşehir-Şarkikaraağaç(Asi-Kara-Ağaç)Yalvaç-Eğirdir ve Isparta havalisi ve kaleleri Anadolu Selçuklu Devleti sınırları içine katılmıştır.Nüfus çoğaldıkça aşağılara inildiği ve Kale mevkisinde Medrese kurulduğu belirlenmiştir.

1221 yılında Moğolların istilasından kaçan “Kanglı Kıpçak” (Harzemşahların) Türkleri adı ile anılan (Ürgenç-Gürgane)isimleri birer şehir adı olur.DEVAMI SONRA……….